2 Nisan 2016 Cumartesi

ALLÂH'IN ÂYETLERİNİ TEKFİR ETMEK


157 Okuma
Allâh'ın âyetlerini tekfir etmek; Yaratılmış Kainat kitabında veya Yazılı kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlatmak istediklerini anlamasına veya anlayabilecek durumda olmasına karşın, duyarsız kalmasına ya da öğrenilmesine rağmen zorlama olmaksızın, bu hakikatlere aykırı hal ve yaşam sergilemek, bu hali sürdürmek veya ısrar etmek, fiilen, hal lisanıyla da tekfir etmektir. 2/61, 3/21, 3/112 , 4/155 ; 3/4, 3/19, 3/70, 3/98, 3/199, 6/33, 8/52, 9/9, 39/63, 40/63, 46/26 vb
Kötü olanı tercih etmek, ahsen olanı örtmek, gizlemek, değer vermemektir. Her tercih edip önem ve öncelik veriş, tercih edilmeyenleri, geride bırakılanları ötelemektir.
İnsan, var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2, yani karşılaştığı her durumda ahsen olandan ya da daha ahsen yapma halinden uzak durmak, daha aşağı olanı, şer olanı, hayırsız ve zararlı olanı tercih etmekte Allâh'ın âyetlerini tekfir etmektir.
Bu durum, Allâh'ın âyetlerini tekfir etmek yekfurune bi ayatillahi kavramının da geçtiği sözkonusu ayetlerden 2/61 de “Hayırlı olanı, daha aşağı olanla mı değiştirmek istiyorsunuz?” şeklinde de açıklanmaktadır.
HER GÜNAHTA, küfre, zulme, ağır bedellere, mutsuzluğa ve her alemde cehenneme giden yol vardır. Bir şeycikten bir şey olmaz deme, her şey birle başlar. Hata yaptığında bundan pişman olup değişebilmek erdemdir, arınmanın da yoludur.
NİTEKİM, İnsan, var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2 yana olduğunda, ALAYI İLLİİNE yücelirken 83/18; tersi durumda, aşırı düşkünlüğü, vettebeuş şehevati yi öncellediğinde 4/27, 19/59 ise ESFELESAFİLİNE düşmektedir. 95/5
Kitap der yaklaşık meallerde, örneğin:
·        Hani siz demiştiniz ki: "Ey Mûsâ, biz bir yemeğe dayanamayız, bizim için Rabbine du'â et de bize yerin bitirdiği sebzesinden, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın." (Mûsâ): "Hayır olanı, daha aşağı olanla mı değiştirmek istiyorsunuz? Bir şehre inin, orada size istediğiniz var," demişti. Üzerlerine alçaklık ve yoksulluk damgası vuruldu; Allâh'ın gazabına uğradılar. Öyle oldu, çünkü onlar, ALLÂH'IN ÂYETLERİNİ TEKFİR EDİYORLAR ve haksız yere nebileri öldürüyorlardı. İsyana daldıkları, sınırı aştıkları için bunu hak ettiler. Ve iz kultum ya musa len nasbira ala taamiv vahidin fed'u lena rabbeke yuhric lena mimma tumbitul erdu mim bakliha ve kissaiha ve fumiha ve adesiha ve besaliha, kale e testebdilunellezi huve edna billezi huve hayr, ihbitu misran fe inne lekum ma seeltum, ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bau bi ğadabim minellah, zalike bi ennehum kanu yekfurune bi ayatillahi ve yaktulunen nebiyyine bi ğayril hakk, zalike bi ma asav ve kanu ya'tedûn. 2/61
·        ALLÂH'IN ÂYETLERİNİ TEKFİR EDENLER, haksız yere nebileri öldürenler, insanlar arasında adâleti emredenleri öldürenler (var ya), onlara, acı bir azâbı müjdele! İnnellezine yekfurune bi ayatillahi ve yaktulunen nebiyyine bi ğayri hakkiv ve yaktulunellezine ye'murune bil kisti minen nasi fe beşşirhum bi azabin elîm. 3/21
·        Nerede olsalar, onlara alçaklık vurulmuştur. Meğer ki Allâh'ın ahdine ve (inanan) insanların ahdine sığınmış olsunlar. Allâh'ın gazabına uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Böyle oldu, çünkü onlar ALLÂH'IN ÂYETLERİNİ TEKFİR EDİYORLAR, haksız yere embiyaları öldürüyorlardı ve çünkü isyân etmişlerdi, haddi aşıyorlardı. Duribet aleyhimuz zilletu eyne ma sukifu illa bi hablim minellahi ve hablim minen nasi ve bau bi ğadabim minellahi ve duribet aleyhimul meskeneh, zalike bi ennehum kanu yekfurune bi ayatillahi ve yaktulunel embiyae bi ğayri hakk, zalike bi ma asav ve kanu ya'tedûn.3/112
Yazılı kitap Kuranı kerimdeki ayetlerin anlattığı evrensel ilkeleri yaşamlaştırıp, bunlara önem ve öncelik verip böylece Allâh'ın âyetlerini tekfir etmekten, keferu ve kezzebu olmaktan beri duranlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle,


Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı